Medeniyetten uzak bir medeniyet varsa, burası orası.
Sapanca`nın Kırkpınar köyü.
Göl kenarı.
Istanbul`un adaları gibi..Kurtarılmış bölge.
Önümüz yeşillik, oksijen bol.
Sessiz, sakin..
Burada rüzgarın sesini, yavaşça hareket eden sazlıkların hışırtısını, gölde sakince yüzen ördekleri ya da hamağa uzanıp gökyüzünde hareket eden bulutları izleyebilirsiniz.
En yakın markete arabayla beş dakika.
Yerel pazarı, her cuma ve cumartesi taptaze meyve ve sebzelerle dolu.
Çocuklu aile için ideal, doğayla iç içe.
Yanlış anlaşılmasın. Biz burada tatil filan yapmıyoruz. Biz burada bir butik otel işletiyoruz. Ben aşçılık yapıyorum , eşim ise otelin müşteri ilişkileri ve rezervasyonlarından sorumlu.
Eşim Şebnem üç yıl önce, gusto sahibi anne babasının Sapanca Kırkpınar`da otuz yıl önce elleriyle yaptığı hafta sonu evini butik otele dönüştürmeye kalktığında herkes biraz şüpheyle yaklaşmıştı. Ama o çabaladı, karşısına çıkan problemleri tek tek çözdü, sabretti ve Beta Home Gölevi butik oteli sıfırdan yarattı.
…….
Onu uzaktan seyreden ben, kendi dünyamda mücadele ediyordum. Ama son dönemde üzerimize üzerimize gelen şehir hayatı ve içinde yaşadığımız bozulan Beyoğlu beni artık bir kırılma noktasına taşıdı sanırım. Ben de eşimden gelen Sapanca’ya taşınma teklifini biraz direnip sorguladıktan sonra kabul ettim. Iki buçuk üç aylık çabalarımızın sonucunda gördüm ki galiba tünelin ucunda bir ışık var. Burada bulunduğumuz süre zarfında detaylara göstermeye çalıştığımız özenle Beta Home Gölevi müşterilerinin memnuniyetini artırmayı başardık ve eşimle müthiş bir sinerji yaratıp çok iyi geri bildirimler aldık. Artık bir mini restoranımız bile var.
Bizi zorladı mı, zorladı. Kullanmadığım arabayı bir güzel öğrenmek zorunda kaldım. Şehirde kaytardığım tüm erkek işlerinin hepsini bir bir yapmak zorunda kaldım. Sapanca`nın doğası gerçekten çok güzel, pazarı renkli, bereketli, ama turizm ve yemek işinde ekip kurma konusunda her işletmenin yaşadığı ciddi problemleri biz de yaşadık. Neyse simdilik atlattık ve sakin bir limana demir attık, şansımız yaver gitti ve aynı dili konuşabildiğimiz bizle elele verebilecek birkaç insan bulabildik.
Sonuç olarak sevdiğimiz işleri yapmaktan mutluyuz. Ben aşçılık yapıyorum, Şebnem’in geri dönüşüm ve permakültür projeleri var. Ben buranin mutfağının bir şef lokantası mutfağı olmasını istiyorum. Tabi daha çok yolumuz var, ama olsun, temelleri attık.
Umarım ikimiz de hayallerimize kavuşuruz.
Velhasıl-ı kelam, demem o ki, şimdilik adresimiz değişti, Sapanca Kırkpınar köyü, Rüstem Paşa mahallesinde 222 numaraya taşındık.
Kahveye bekleriz.